SAHİH-İ BUHARİ

Bablar - Konular - Numaralar

KİTABU’S SEWM

<< 934 >>

باب: من أقسم على أخيه ليفطر في التطوع، ولم ير عليه قضاء إذا كان أوفق له.

51- Kardeşine Nafile Orucunu Bozması İçin Yemin Eden Ve Bu Kendisi İçin Daha Uygun Olduğunda Onun Üzerine Kazayı Gerekli Görmeyen Kişi

 

حدثنا محمد بن بشار: حدثنا جعفر بن عون: حدثنا أبو العميس، عن عون بن أبي جحيفة، عن أبيه قال:

 آخى النبي صلى الله عليه وسلم بين سلمان وأبي الدرداء، فزار سلمان أبا الدرداء، فرأى أم الدرداء متبذلة، فقال لها: ما شأنك؟. قالت: أخوك أبو الدرداء ليس له حاجة في الدنيا. فجاء أبو الدرداء، فصنع له طعاما، فقال: كل، قال: فإني صائم، قال: ما أنا بآكل حتى تأكل، قال: فأكل، فلما كان الليل ذهب أبو الدرداء يقوم، قال: نم، فنام، ثم ذهب يقوم، فقال: نم، فلما كان من آخر الليل، قال سلمان: قم الآن، فصليا، فقال له سلمان: إن لربك عليك حقا، ولنفسك عليك حقا، ولأهلك عليك حقا، فأعط كل ذي حق حقه، فأتى النبي صلى الله عليه وسلم فذكر ذلك له، فقال النبي صلى الله عليه وسلم: (صدق سلمان).

 

[-1968-] Avn İbn Ebu Cuhafe babasından şunu nakletmiştir: Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem Selman ile Ebu Derda'yı r.a. birbirine kardeş kıldı. Selman bir gün Ebu Derda'yı ziyaret etti. Ümmü Derda'nın üzerinde eski püskü elbiseler görünce ona "bu halin de neyin nesi?" diye sordu.

 

Ümmü Derda: "Kardeşin Ebu Derda'nın dünyaya ihtiyacı yok" dedi. Ebu Derda gelince, ona yemek yapıp önüne koydu. Selman: "buyur ye" dedi. Ebu Derda: "Ben oruçluyum" dedi. Selman: "Sen yemedikçe ben de yemeyeceğim" dedi. Bunun üzerine Ebu'd-Derda yedi. Gece olunca Ebu Derda namaza kalkmak İstedi. Selman ona "uyu" dedi, Ebu'd-Derda uyudu. Bir süre sonra yine kalkmak istedi, Selman yine "uyu" iedi. Ebu'd-Derda da uyudu. Gecenin sonuna doğru gelince Selman "şimdi kalk" dedi. İkisi birlikte kalkıp namaz kıldılar.

 

Selman, Ebu Derda'ya: "Rabbinin senin üzerinde hakkı vardır, nefsinin senin üzerinde hakkı vardır, ailenin senin üzerinde hakkı vardır. Her hak sahibine hakkını ver" dedi.

 

Ebu Derda, Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem'e gelerek durumu ona anattı. Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem "Selman doğru söylemiş" buyurdu.

 

Tekrar: 6139

 

Diğer tahric: Tirmizi Zühd

 

AÇIKLAMA:     Bu konu başlığında Selman ile Ebu Derda'nın olayından bahsedilmiş, ancak bu rivayette yeminden bahsedilmemiştir. Kaza etme meselesine gelince ha­disin rivayet yollannda bu konuya dair bir bilgi bulamadım. Şu var ki aslolan bu orucun kaza edilmemesidir, nitekim Şari (Hz. Nebi) de bunu onaylamıştır.

 

Şayet kazasını tutmak farz olsaydı Hz. Nebi (s.a.v.) açıklamaya ihtiyaç duyulan böyle bir durumda bunu açıklardı. Buharî, Ebu Said hadisine işaret etmiş gibidir. Bu hadiste şöyle denilmektedir: Hz. Nebi için yemek yaptım. Yemek Hz. Nebiin önüne konu­lunca onunla birlikte gelenlerden biri "ben oruçluyum" dedi. Bunun üzerine Hz. Nebi şöyle buyurdu: "Kardeşin seni yemeğe davet etti ve senin için zah­mete katlandı. Orucunu boz ve onun yerine istersen oruç tut". Bunu İsmail İbn Ebu Üveys, babasından o da İbnü'l-Münkedir aracılığıyla Ebu Said'den rivayet etmiştir. Senedi hasen olup Beyhakî bunu kitabında rivayet etmiştir. Bu hadis, bozulan nafile orucun kazasının farz olmadığını gösterir.

 

Konu başlığındaki "daha uygun olduğunda" ifadesi, Buharî'nin şu düşünce­de olduğunu göstermektedir: Nafile orucu bozmak ve kaza etmemek, bozma konusunda bir özrü olan içindir. Sebepsiz olarak kasten bozan için değil.

 

Megazî (Siyer) yazarları, sahabe arasındaki kardeşliğin iki kere yapıldığını belirtmişlerdir: Birincisi hicretten önce yalnızca muhacirler arasında yardımlaşma üzerine yapılmıştır. Bunda Zeyd İbn Harise ile Hamza İbn Abdülmuttalib kardeş olmuştur. Sonra Hz. Nebi muhacirler ile ensarı hicretten sonra kardeş kılmıştır. Bu da Medine'ye geldikten sonra olmuştur. Buyu’ bölümünün başında Abrurrahman İbn Avf’ın şu hadisi gelecektir: "Medine'ye geldiğimizde Hz. Pey­gamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem benimle Sad İbn Rebi'yi kardeş kıldı".

 

Selman, Ebu'd-Derda'yı Hz. Nebi hayatta iken ziyaret etmiş ve Ebu'd-Derda'nın evde olmadığını görmüştür. Hanımının ise üzerinde iş elbisesi bulun­duğunu görmüştür. Bunun anlamı eşinin kocası için süslü elbise giymemiş olma­sıdır.

 

Gecenin sonunda kalkmaları, seher vaktinde olmuştur.

 

 

Hadisten Çıkan Bazı Sonuçlar

 

Allah için kardeş olmanın meşruluğu, Kardeşleri ziyaret etmek ve onların yanında kalmanın meşruluğu, İhtiyaç durumunda yabancı kadınla konuşmak caizdir.

 

Görünürde soran kişiye ilişkin olmasa bile maslahatı gerçekleştirecek şeyi sormak.

 

Müslümana öğüt vermek, gafil olanı uyarmak, Gecenin sonunda kalkmanın fazileti, Kadının kocası için süslenmesi meşrudur.

 

Kadının iyi geçinme konusunda kocası üzerinde hakkı vardır.

 

Selmanın "ailenin (eşinin) senin üzerinde hakkı vardır" ifadesinden, kadının kocası üzerinde cinsel ilişkide bulunma hakkı olduğu anlaşılır. Nitekim Hz. Pey­gamber, Selman'ın bu sözünü onaylamıştır.

 

Müstehap olan işler; bıkkınlığa, usanmaya, yapılması müstehap olan bu iş­lerden daha iyi olan vacip veya mendup olan hakların kaybedilmesine yol açtı­ğında bunları yasaklamak caizdir. Namaz kılan kişiyi engelleyen hakkında Kur'an'da geçen tehdit ifadesi bunu haksızlık ve düşmanlık üzere yapanlara öz­güdür.

 

ibadet yaparken insanın nefsine yüklenmesi mekruhtur.

 

Nafile orucu bozmak caizdir. Bu çoğunluğun görüşüdür. Çoğunluk bu du­rumda kazayı gerekli görmemekle birlikte kişinin orucunu kaza etmesi müste-haptır.